• 24-04-2024 03:02

Manset.nl

Manset Gazetesi Hollanda

Turgut Torunoğulları: Hiçbir raporumuz sümenaltı yapılmamıştır

Jan 25, 2016

Hollanda Türk Toplumunun önde gelenlerinden… İyi bir tüccar, Tencerenin kralı, Binlere istihdam sağlayan dost, İyi bir aile reisi, Disiplinli ve titiz bir yönetici, Gariban dostu, Cömert bir o kadar da iyi yürekli Karslı, Örnek bir baba, İyi bir puro tüttürücü…TURGUT TORUNOĞULLARI…

Gazetemiz Manşet’in söyleşi serisinin bu ayki konuğu (DEİK) ve (DTİK) Avrupa Bölge Komitesi Başkanı ve Edelstaal Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Torunoğulları…

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Avrupa Bölge Komitesi Başkanı ve YTB Hollanda Danışma Kurulu Onur Üyesi olarak birçok çalışmaların bizzat içinde bulundunuz. Çok sayıda raporlar hazırladınız, biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?

Öncelikle yayın hayatına yeni başlayan Manşet’in toplumumuza faydalı olacağına inanıyor, sizleri tebrik ediyorum.

DEİK ve Dış Türkler ve Akraba Topluluğu olarak, 2009 ve 2010 yılında Avrupa’da çok geniş kapsamlı araştırma yaptık ve raporlar hazırladık. Hollanda’nın yanısıra diğer Avrupa ülkelerindeki STK’larla, işadamlarıyla ve DEIK/DTİK’in o bölgedeki temsilcileriyle  çok ciddi çalışmalar yaptık. Bu raporları tekrardan süzgeçten geçirerek, gerçek sıkıntı ve sorunlarımızı tespit ettik. Türkiye’de ilgili bakanlıklara ve aynı zamanda Avrupa’da yaşadığımız ülkelerde de görüşmeler yaparak, sorun ve sıkıntılarımızı dile getirdik ve raporlar halinde kendilerine sunduk.

Sunulan bu raporları hem buradan hem de Ankara’dan bizzat takipçisi olduk.

_MKS4931

2012 yılında, dönemin TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek ve Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’na (YTB) ziyarette bulunduk. Öte yandan bazı bakanlıklara da ziyaretler gerçekleştirdik. Burada şunu dile getirmekte fayda görüyorum ki, gerçekten Adalet ve Kalkınma Partisi, hiçbir raporumuzu sümen altı yapmamıştır, bilakis bütün raporlarımıza olumlu veya olumsuz cevap vermiştir. Raporlarımız muhatap buldu.

2008 ve 2009 yıllarında, dönemin Sanayi Bakanı Nihat Ergin ile bu konuda uzun görüşmelerimiz oldu. Daha sonra bu konu dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından bakanlar kurulu gündemine taşındı. Daha sonra yine Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, dosyamızla yakından ilgilendi.  Bu dönemde olay tam çözülme noktasına gelmişken, gümrükle ilgili prosedür eksiklikleri gerekçe gösterilerek ertelendi. Daha sonraki dönemlerde bu dosya tekrar gündeme geldiğinde Başbakanımız Ahmet Davutoğlu, konuya vakıf olduğu için sürecin hızlanmasına yardımcı oldu. Ve akabinde geçen yıl Almanya’nın Dortmunt kentindeki vatandaşlarımızla buluşmasında, mujdeyi vermişti.

Gençlerin askerlik bedeli konusu ile yakından ilginediniz, nihayetinde de sonuca gittiniz…

Evet, Avrupa’da yaşayan gençlerimizin bedelli askerlik konusunda yaptığımız mücadele meyvesini verdi ve bedel 1000 Avro’ya indirildi.

Geçmişte yaptığımız araştırmalar, ilgili mercilere sunduğumuz raporlar herkesin malumudur. YTB ile çok uzun bir süreçli bir çalışma neticesinde Cumhurbaşkanımız bedelli askerlik ücretini 6 bin 500 avroya indirdi. Bu rakamın daha da aşağı indilmesi için meclisin kararı gerekiyordu, zamana ihtiyaç vardı. Zaman içerisinde kanunlar gerçekleşti, ve sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu bedelli askerlik ücretinin 1000 avroya indirildiği müjdesini verdi. Bu, DEİK ve YTB’nin başarısıdır. Biz çantamızda, elimizde raporlarla meselenin önemini anlatmaya çalışırken, çoğu insanımız bize inanmıyordu. Ancak şahsım ve ekibimiz, bu hükümete inanıyor ve güvencimiz sonsuzdu. Bu güzel projelerin sonucunu almak çok büyük mutluluktur. Bu projeleri Turgut Torunoğulları yaptı, diye birşey kabul etmem asla söz konusu değildir. Çünkü bu projeleri arkadaşlarla hep birlikte gerçekleştirdik. DEİK, YTB ve Avrupa’daki STK’larımızla bu işlerin altına imza attık. Benim şahsımda yüklenen bir misyon olduğu için belki ben ön plana çıktım ancak asla tek başıma yapmadım.

_MSK2209

Sağlık konusunda projeleriniz olduğunu biliyoruz…

Türkiye’ye izine giden yurtdışındaki vatandaşlarımız, zaman zaman hastanelerde sıkıntılarla karşılaşıyorlar. Bizler istiyoruzki, buradan izine giden vatandaşlarımız ellerinde formulle tercüme ve onay işleriyle uğraşmasınlar. Sağlık sigorta şirketi ve Türkiye’deki hastaneler aralarında anlaşarak, hazırlanacak bir kart ile vatandaşlarımızın hastane hastane gezmelerinin önüne geçmelidirler. Sağlık konusunda DEİK ve YTB olarak ortak çalışmayı rapor haline getirip, ilgili mercilere ulaştırmanın gayreti içerisinde olacağız. Türkiye’de özel hastane ücretleri oldukça yüksek, Hollanda’daki bir hastane ile Türkiye’deki bir hastane arasında fiyat araştırması yaptık, Türkiye daha pahalı sonucu ortaya çıktı. Buradan Türkiye’ye uzun süreli olarak giden vatandaşlarımız bu konuda müzdaripler. Biz istiyoruz ki, Avrupa’daki vatandaşımız Türkiye’ye gittiği zaman, aynı sağlık imkanlarından faydalansın, haksız yere masraf çıkartılmasın.

Gümrük kapılarında geçmişe göre ciddi yenilikler oldu, bu konuda neler söylemek istersiniz?

Gümrül kapılarında, 2009 yılı ile günümüz arasındaki farkı kıyaslarsanız müthiş şekilde farklılar vardır. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katkısıyla gümrük kapılarının çoğu yeni bir hüviyete kavuştu. Yeterli mi, hayır, daha da iyi olması gerekir.

Hukuk ve eğitim konularındaki çalışmalarınız ne aşamada?

Örneğin Hollanda’da ayrılan eşlerin mahkeme kararlarının Türkiye’de de tanınması konusu. Hollanda mahkemeleri tarafından verilen kararın Türkiye makamları tarafından da tanınsın istiyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımız sürüyor.

Hollanda’da eğitim gören çocuklarımızın Türkçe’yi unutmamaları, daha iyi şekilde öğrenmeleri için neler yapabiliriz, konusunda çalışma ve araştırma yapıyoruz.

Bizim sunduğumuz raporların tamamına yakını Türkiye tarafından onaylanmıştır ve ciddiye alınmıştır.

Hollanda’da sizin farklı bir yönünüz var, toplumun her kesiminden kabul görüyorsunuz. Özellikle STK’ların biraraya gelmesi noktasında sizin çabanız oldu. Bu buluşmalara ara verildi, bunun nedeni nedir?

Sivil Toplum Kuruluşları gerçekten Hollanda Türk toplumunun dinamiğidir, omurgasıdır. Dolayısıyla belirli periyotlarla STK’lar olarak biraraya gelme alışkanlığımız biraz sekteye uğradı, önceden daha sık biraraya geliniyordu. Gerçekleştirdiğimiz toplantılarımızda yaklaşık 200 civarında STK temsil ediliyordu. 3 kez benzeri toplantılar gerçekleştirdik. En son YTB’nin Ankara’da bir toplantısı oldu, o toplantıdan 3 gün önce tekrardan Hollanda’daki STK’larla, Edelstaal merkezinde bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda çok önemli sonuçlar elde ettik. Biz nerdeyiz, ne yapıyoruz, ne yapabiliriz? Bunları konuştuk. Bu toplantıda, bugüne değin hiçbir şekilde görüşmeyen, bir araya gelmeyen STK’lar burada biraraya geldiler, birbirlerini tanıdılar. Daha sonra YTB’nin toplantısına gidildiği zaman Hollanda Türkleri güne damgasını vurdu. Avrupa Türklüğü’nün çoğu sorunlarını Hollanda Türkleri olarak bizler dile getirdik. Çünkü ödevimize iyi çalışmıştık.

Hiçbir üst örgüt kurulmadan, seneden birkaç defa STK’lar olarak, bizler biraraya gelip, sadece sohbet etsek, o dahi son derece verimli olur. Bu toplantılar, sorun ve taleplerimizi tespit ederek hem Hollanda hem de Türkiye makamlarına iletmek adına son derece elzemdir.

Ben şahsen bütün bilgimi, becerimi, var olan imkanlarımı Avrupa’daki gurbetçilerimiz için kullanmaya her zaman varım, var olmaya da devam edeceğim. Avrupa toplumu içinde yetişmiş bir vatandaş olarak ben hizmetimi ilk önce gurbetçi vatandaşlarımıza vermek istiyorum.

_MKS4924

Hotiad’ın 2 dönem başkanlığını yaptınız, son zamanlarda Hotiad içindeki gelişmeler pek arzu edilen tarzda değil. İstifalar oldu, istifa edeceği söylenenler var. Siz oradan gelen, oradaki yapıyı bilen birisi olarak durumu değerlendirebilir misiniz? Neler oluyor Hotiad’ta?

2 dönem başkanlığını yaptığım Hotiad, bizim dönemimizde üst düzey toplantılara, zirvelere ev sahipliği yaptı. Maastricht Zirveleri, Gemi Toplantıları vs. toplantılarımıza  hem Türkiye hem de Hollanda’dan bakan, müsteşar düzeyinde katılımlar oldu. Dönemin AP Türkiye Raportörü Rita Oomen-Ruijten, Hollanda Senato Başkanı Rene van der Linden ve birçok önemli isim, o dönem toplantılarımıza katılır ve 3 gün boyunca zirvede bizlerle olurlardı. Bu zirvelerde Türkiye tartışılır, sonuca varılırdı.

Bu zirvelerimize Amerika’dan tutun Arabistan’a, Orta Asya’dan Avrupa’ya kadar gözlemciler katılırdı. Biz, o dönemdeki yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla ve DEİK’in katkısıyla beraber, HOTİAD’ı bir marka haline getirdik.

Bugün Hotiad’taki birçok arkadaşımızı da ben üye yaptım. İşlerimin yoğunluğu ve DEİK’ten dolayı  Hotiad başkanlığıma son verdim. DEİK üst kurul olduğu için tarafsız olmam gerekiyordu, bu nedenle Hotiad başkanlığını bırakmak durumunda kaldım. Bağımsız ve tarafsız olma noktasında DEİK’tekı görevime ağırlık verdim.

Şuanki Hotiad başkanı Hikmet Bey’i de ben tavsiye ettim ve bana göre Hotiad şuan gayet güzel gidiyor. Son zamanlarda meydana gelen olaylar, gerçekten son derece üzücü. Hotiad’taki istifaların gerçek nedenini, bence şuanki Hotiad yönetimi ve üyelerine sormak gerekir. Bu sorunun cevabını bence Hotiad daha iyi verir.

Hotiad’tan ilk istifa eden benim, çünkü çok haklı bir nedenden dolayı…Bu nedeni ben değil, Hotiad açıklasın isterim. Hotiad için yaptığımız masrafları kendi bütçemizden karşıladık. Hotiad’tan istifa ettim ancak oradan kopmadım. Çünkü Hotiad’ı çok seviyorum, ailemden, işimden çaldığım zamanımı verdim. Dolayısıyla Hotiad benim hayatımda çok önemli bir yere sahiptir. Hotiad’ın o eski başarılı ve etkin hale gelmesini isterim. Hotiad’tan kopmaların olmasına çok üzüldüm. Bundan sonra kopmaların olmasını asla istemem.

Edelstaal yatırımları hakkında neler söylersiniz?

2015 senesinde ülkemize 3 tane otel kazandırdık. Hele bir tanesi varki Marmaris, Bodrum ve Fethiye’nin en iyisi. Bu yıl için ise yine 3 tane otel projemiz devam ediyor. 2017 yılı için Amsterdam’da, kongre merkezli muhteşem bir otel projemiz var. Ya satın alacağız yada sıfırdan yapacağız. Türkiye’de yeterince otelimiz var, artık yurtdışında bir otelimiz olsun istiyoruz. Bu bakımdan ilk yurtdışı otelimizi 2017 yılı içinde, Amsterdam’da yapacağız.toplumumuzun gurur duyacağı bir otel olacak inşallah.

Bu yıl içerisinde  İstanbul Sultan Ahmet’te bir otel projemiz var, onu hayata geçirmeyi planlıyoruz. Çalış’ta Azerilerle ortak bir otel yapıyoruz. Fethiye’de, içinde Aqua Parkı olan, otel ve devremülk tarzında kompleksimizin inşası devam ediyor, bu yılın sonunda tamamlanması planlanıyor. Öte yandan Ege bölgesinde inşaat sektöründe ciddi çalışmalarımız var. Villa projelerimiz sürekli var. İzmit’te de 380 dairelik projemiz son aşamasında, 800 dairelik yeni bir projeyi de hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Edelstaal Şirketler grubu bünyesinde yaklaşık 3 bin 500 çalışanımız var. 30 ülkede aktif ticaret yapıyoruz.

_MKB4401

Size ‘tencerenin kralı’ diyorlar, doğrumu?

Başta Hollanda olmak üzere Avrupanın çoğu ülkesinde, çevremdeki yol arkadaşlarımla yıllarca tencerenin tanıtımı için gecemizi gündüzümüze kattık. Zaman zaman bize gülenler oldu, bu işi başaramayacağımızı söyleyenler oldu. Ancak biz yılmadık, yorulmadık, tencerenin tanıtımı noktasında çok çaba sarf ettik. Zaman içerisinde tencerenin A’dan Z’ye her ince ayrıntısını öğrendim. Bu yüzden ‘tencerenin kralı’ tabirini çevremdeki dostlar zaman zaman söylüyorlar.

Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz, nelerden hoşlanırsınız?

Çalışmayı araştırmayı çok seviyorum. Fırsat bulduğum zaman kitap okumaktan hoşlanırım. Toplumumuza yararlı işler yapmaktan son derece büyük keyf alıyorum. Memleketimiz Kars ve bölgesinde okula gidemeyen çocuklarımızın eğitim görmelerine olanak sağlamak adına o eğitim kurumlarını açtık, hayatımda en çok huzur duyduğum projedir. Başkalarının duasını almak yetiyor. Nasip olursa bu yıl içerisinde yine aynı bölgeye 200 bin m2 alana ağaçlandırma yapacağız. Her sene şirket bünyesinde işe başlayan insanların mutluluğuyla mutlu olmak çok güzel bir duygu.

Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.

Bende size bana bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum, huzurlu ve başarılı 2016 diliyorum.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.