Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Koordinatörlüğü tarafından, yeni kabine kurulması çalışmalarını yürüten İnformatör Rianne Letschert’e, Hollanda’daki son durumlara ilgili düşüncelerini içeren bir mektup yollandı.
Hollanda Türk Girişimci Dernekleri Koordinasyonu adına Koordinatör Durmuş Doğan imzalı basın bildirisi aşağıdaki gibidir:
Gönderen: Hollanda Türk Girişimciler Dernekleri Koordinasyonu
Alıcı: Bilgilendirici (Informateur) Sayın Rianne Letschert
Lahey, 22 Aralık 2025
Konu: Kapsayıcılık, ekonomik güç ve gerçek iş birliğinin gerekliliği
Sayın Bilgilendirici,
Hollanda’daki Türk Girişimciler Dernekleri, birden fazla şehir ve bölgede faaliyet gösteren girişimci kuruluşlardan oluşan, ulusal düzeyde örgütlü bir ağdır. Birlikte, onlarca yıldır istihdama, ekonomik büyümeye ve toplumsal gelişime katkı sunan; farklı sektörlerde faaliyet gösteren, yapısal olarak organize edilmiş ve çeşitliliği yüksek bir girişimci kitlesini temsil etmekteyiz. Yerel ve ulusal kamu kurumlarıyla iş birliği konusundaki deneyimimizle, politika geliştirme ve uygulama süreçlerinde yapıcı bir muhatap olarak konumlanmaktayız. Politika önceliklerinin ve iş birliği yapılarının belirlendiği bu kabine kurma sürecinde, ortak görüşlerimizi ve saha deneyimlerimizi paylaşmayı önemli görüyoruz.
Hollanda’nın, ancak politikaların yalnızca sayılar ve yapılar üzerinden değil; toplumsal ve ekonomik potansiyelin tamamını bir araya getirebilme kapasitesi üzerinden güçleneceğine inanıyoruz. Girişimci dernekleri bu bağlamda politika, uygulama ve toplum arasında köprü görevi gören kilit aktörlerdir.
Türk girişimciler adına, kabine kurma sürecinin bu aşamasında sizlere önemli bir mesaj iletmek isteriz. Hollanda’da onlarca yıldır ekonomik faaliyet, istihdam ve yenilikçiliğe katkı sağlayan girişimci dernekleri olarak, artık göz ardı edilemeyecek bazı toplumsal gelişmelere tanıklık etmekteyiz. Söylem düzeyinde Hollanda sıklıkla kapsayıcı bir toplum olarak tanımlansa da, birçok girişimci ve profesyonelin pratikte farklı bir gerçeklikle karşılaştığını görmekteyiz.
Giderek daha sık biçimde sahte kapsayıcılık örnekleriyle karşılaşıyoruz: Politika belgelerinde fırsatlar açık görünmesine rağmen, fırsatlara erişim, ağlara dahil olma ve karar alma süreçlerinde geniş kesimler için — özellikle göçmen kökenli girişimciler açısından — gerçek eşitlik sağlanamamaktadır. Gözlemimiz, ekonomik veya finansal çıkarların söz konusu olduğu anlarda mevcut çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarının pratikte yeterince etkili olmadığı yönündedir. Ekonomik açıdan kritik anlarda, kapsayıcılık ilkelerinin yerini çoğu zaman mevcut ağların, yerleşik çıkarların ve geleneksel karar alma yapılarını koruma eğilimi almaktadır.
Bu durum, mevcut politikaların çoğu zaman sembolik düzeyde işlediğini; ancak fırsat eşitliğinin en fazla ihtiyaç duyulduğu anlarda yetersiz kaldığını açıkça ortaya koymaktadır. Sahte kapsayıcılık yalnızca toplumsal mesafeyi artırmakla kalmamakta, aynı zamanda uzun vadede ekonomik bir risk oluşturmaktadır. Bir ekonominin sürdürülebilir biçimde büyüyebilmesi, toplumun tüm kesimlerinin gerçek anlamda sürece katılabilmesine bağlıdır. Hollanda’da yetenek, girişimcilik gücü ve yenilik potansiyeli fazlasıyla mevcuttur; ancak bazı grupların yapısal olarak daha az görünür olması, daha az dinlenmesi ve politika geliştirme süreçlerine sınırlı şekilde dahil edilmesi nedeniyle bu potansiyel yeterince değerlendirilememektedir.
Derneklerimiz, iş birliğinin samimi ve eşitlikçi olduğu durumlarda ortaya çıkan ekonomik ve toplumsal etkinin ne denli güçlü olduğunu her gün somut olarak gözlemlemektedir. Herkesin aynı fırsatlara, ağlara ve destek mekanizmalarına erişebildiği ortamlarda işletmeler büyümekte, gençler daha hızlı gelişmekte ve yerel ekonomiler güçlenmektedir. Bu yaklaşım idealist bir beklenti değil; Hollanda ekonomisinin dayanıklılığına doğrudan katkı sağlayan gerçekçi bir tespittir.
Bu nedenle kabine kurma sürecinde kapsayıcılığın yalnızca dile getirilen bir ilke olarak kalmaması, aynı zamanda fiilen hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz. Bu da aşağıdaki unsurları gerektirmektedir:
- Kamu, girişimci dernekleri ve yerel topluluklar arasında yapısal ve sürdürülebilir iş birliği modellerinin kurulması.
- Göçmen topluluklarının ve yeni nesil girişimcilerin ekonomik katkılarının açık biçimde tanınması.
- Fırsatların köken, isim veya mevcut sosyal ağlardan bağımsız olmasını esas alan geniş ve adil bir yetenek yaklaşımının benimsenmesi.
- Toplumu bölen ya da sorunları görmezden gelen değil; davet eden, güçlendiren ve birleştiren bir politika anlayışının hayata geçirilmesi.
Türk girişimciler olarak, kapsayıcılığın bir slogan değil, kanıtlanmış bir ekonomik strateji olduğu bir Hollanda için yeni hükümetle iş birliği yapmaya hazırız. Gerçek iş birliğinin, farklı yeteneklerin tanınmasının ve karşılıklı anlayışın; daha güçlü, daha dayanıklı ve daha yenilikçi bir Hollanda’nın temelini oluşturduğuna inanıyoruz. Görüşlerimizi, deneyimlerimizi ve çözüm önerilerimizi sizinle paylaşmak üzere bir görüşme gerçekleştirmekten memnuniyet duyarız.
Saygılarımızla,
Hollanda Türk Girişimciler Dernekleri Koordinasyonu adına TOV Amsterdam TOV Den Haag TOVER Leiden TOV Rotterdam TOV Utrecht TOV Zoetermeer
Türk-Hollanda Girişimciler Dernekleri Koordinasyonu Durmuş Doğan, Koordinatör Funda İleri, Sözcü.