Saadet Rotterdam tarafından üyeler arasında birlik ve beraberliği sağlamak, aylık değerlendirme ve istişarelerde bulunma odaklı Divan Toplantısı, Rotterdam’da gerçekleştirildi.
Belirli aralıklarla, şehir temsilcileri ve üyelerle bir araya gelen ‘Saadet Rotterdam’, geçtiğimiz hafta sonu yine böylesi bir toplantıya ev sahipliği yaptı. Söz konusu toplantıya, Saadet Avrupa Disiplin Kurulu Başkanı İbrahim Gümüşoğlu ile Saadet Avrupa Eğitim Başkanı Aydın Baz konuşmacı olarak katıldı.
Saadet Rotterdam Gençlik Başkanı Şerif Doğru‘nun yönettiği program ilk olarak Kuran tilavetiyle başladı.
Programda ilk sözü ev sahibi olarak, Saadet Rotterdam Bölge Başkanı Erkan Koç aldı. Kurban, mükellefiyet, Gençlik Sohbetleri vs. duyuruları hatırlatan Erkan Koç, “Sevgili dava arkadaşlarım, kıymetli misafirlerimiz, hepiniz hoş geldiniz, İstanbul’un fethinin 572.yıldönümü kutlu olsun. Gazze, Mescidi Aksa, Filistin ve birçok zulüm ve esaret altında olan İslam beldelerinin en kısa zamanda fethedilmesini Rabbim bizlere nasip eylesin diyorum. Rabbim ayaklarımızı hak yoldan kaydırmasın. Selam olsun güce boyun eğmeyenlere, Selam olsun hak yolundan dönmeyenlere, Selam olsun Saadet’te kalabilenlere..” şeklinde konuştu.
Daha sonra kürsüye Saadet Avrupa Disiplin Kurulu Başkanı İbrahim Gümüşoğlu geldi. Yaklaşık 1 saate yakın güncel ve gündeme dair konular üzerinde salonda bulunanlara slayt eşliğinde hitap eden Gümüşoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“Bu davada, bu teşkilatta hamdolsun 50 yılımızı doldurduk. Kim var dendiğinde, ben varım, diyenlerin davasıdır, bu dava! Dünyada adaletin tecellisi için, Muhterem Erbakan hocamızın dediği gibi, Milli Görüş iktidarı içindir bu dava. İnsanoğlu tarihinde çok önemli badirelerden geçtik. Biz yaptığımız işleri sadece Allah rızası için yaparız, 8 milyonun kurtuluşu için çalışıyoruz. Hakkın yeryüzünde hakim olması için gece gündüz çalışmaya mecburuz. Ayağımıza engel koyan yok mu, elbette olacak, tek gayemiz var, Allah’ımıza iyi bir kul olmaktır.
Bu davayı bize bahşeden Erbakan hocamıza rahmet diliyorum. Siyonizm’e kul köle olan insanlardan ne bekliyorsunuz? 23 Yıl oldu hala ne yapacağız, ne edeceğiz diyerek oyalanıyoruz. Gömleği çıkardığı günden beri bu davaya ihanet edilmiştir.
Bu mücadeleyi, elbette önderlerimizden büyük dava adamlarından almış olduğumuz bilinç ve şuurla yapmalıyız. Toplumu bu hale nasıl getirdiler, medya yoluyla..
-Gazze Sınavı-
Gazze bugün insanlığın ve Müslümanların sınavıdır. Siyasiler bunu seçim malzemesi olarak yıllardır kullandılar. Biz Milli Görüşçülerin iktidarında Gazze, mutlaka özgürleşecektir! İslam Alemi, en fakir Yemen devletinin binde biri kadar olamadılar. Avrupa’daki insanların protestoları İslam Alemine örnek olmalıdır. Bizler şuurlu Müslüman olmalıyız. Biz Müslümanlara ne anlattılar, namaz, oruç, hac. Fakat cihatsız nesiller yetiştirdiler. Namaz dinin direği, cihad ise zirvesidir. Gazze’yi şuursuz olduğumuz için kurtaramadık. F. Gülen konusunda Erbakan hocamız uyardı, fakat bizi yine dinlemediler. 15 temmuz’da, 250 kişinin ölmesiyle ancak anladılar. Bu hükümet birçok şeyi örtbas ediyor, medya ile allayıp pullayarak millete sunuyorlar. Aslında AKP’li kardeşlerimizde bundan memnun değil. Fakat yönlendirildiği için farkı fark etmeleri gerekiyor.
Genel başkanımızın çalışmalarıyla, yeniden o eski günlere doğru emin adımlarla çalışmalarımıza devam etmeliyiz. Çünkü bu millet yeniden küllerinden doğmuştur. Biz Milli Görüşçüler, kimseyi ötekileştirmemeliyiz.
Ahlak ve maneviyat düsturuyla çalışmalıyız. Son dönemlerde Deizim hastalığıyla çocuklarımız zehirleniyor. AB’ye girelim diye, bizim asla kabul edemediğimiz kanunlar çıkarıldı.
Kurban kampanyamıza (IMG) mutlaka katılalım, ümmet bize muhtaçtır. Amacımız Allahın rızasını kazanmaktır. İslam’da Siyaset adlı kitabı temin edip, mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.”
Saadet Avrupa Eğitim Başkanı Aydın Baz, niçin buradayız, neden Milli Görüşçüyüz, temalı bir konuşma gerçekleştirdi.
Aydın Baz, “Niçin buradayız, neden Milli Görüşçüyüz? Bizi diğer cemaatlerden farklı kılan nedir? Bunu öncelikle kendimize sormalı, ona göre hal ve hareketlerimize çekidüzen vermeliyiz.
İslam’ın temel maddeleri:
1) Allah tekdir ve birdir, bunda hiçbir şüphe yoktur.
2) Dünya hayatı oyun ve eğlenceden ibarettir. Bunda da ayrı durum yok. Geçici dünya hayatına değil, ahrete önem vermeliyiz.
3) İslam bir bütündür, parçalanamaz. Dinin bir bölümünü yapıp, diğer bölümünü terk etmek . İşte burada bizim çalışmalarımızın önemi ortaya çıkıyor. Örneğin namaz, zekat, oruç, hac. İbadetler konusunda Müslümanlar hemfikir. Fakat din sadece ibadetle farz kılınmamıştır. İşte burada Milli Görüş çalışması, yani ümmet çalışması diyoruz. İslam hayatın tümüne müdahale eder.
Kısasta hayat vardır diyen Kuran, yani huzur ve barışın tesisi için gereklidir. Osmanlı’nın dağılmasıyla tarikat ve cemaate mensup insanlar oluştu. Fakat, Türkiye’de şuan namaz kılanların sayısı yüzde 18 olduğu söyleniyor. Böyle bir ortamda nasıl cihad ve ahlakı anlatacağız? Adaletin ve liyakatin olmadığı yerde bu çalışmaları nasıl yapacağız, diye düşünenlerin görüşü işte Milli Görüş’ün çalışmasıdır. Başörtüsünü kazandık, başları kaybettik.
İHL’ler çoğaldı fakat bu çarpık eğitim sisteminde ahlaklı gençlerimizi kaybettik. Amacımız, önce ahlak ve maneviyat değil miydi! Bunun için çalıştık fakat gel gör ki, durum hiç iç açıcı değil. Filistin meselesiyle ümmet imtihan veriyor. 2 milyar İslam Alemi kılını kıpırdatmıyor. Sonumuz felaket olmadan kendimize gelmeliyiz. Efendimiz buyuruyor ki; Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa’ya müdahale olursa cihad fazdır. Maalesef Müslümanlar narkozlanmış. Tarihte böyle bir zulüm görülmemiştir. ABD korkusu, Allah korkusunu geçti.” şeklinde konuştu.
Konuşmalardan önce kahvaltıda buluşan katılımcılar, programın sonunda birbirleriyle sohbet etme imkanı da buldular.