• 03-05-2024 14:33

Manset.nl

Manset Gazetesi Hollanda

SONGÜL AKKAYA: “Sular İdaresi (Waterschap) için tek Türk aday olduğum için ben herkesin oyunu istiyorum”

Mar 13, 2023

Waterschap dediğimiz Sular İdaresi’ni Türk toplumuna nasıl aktarmayı düşünüyorsunuz?

İlk olarak şunu söylemek istiyorum: Amstel Gooi en Vecht Sular İdaresi Seçimleri’nde ben liste 2 sıra 4’teyim. Yani seçilecek yerdeyim. Bizim şu an 5 ya da 6 tane sandalyemiz var. Ama ben seçilecek yerdeyim diye kenara çekilip oturup bekleyecek değilim. Biraz da olsa beni tanıyorsunuz. Ben kesinlikle Waterschap/Sular İdaresinin insanıma, kendi halkıma inmesini istiyorum. Benim milletim görecek ve diyecek ki ‘Evet, Waterschap/Sular Idaresi diye bir kurum var. Su arıtmasında, sağlıklı suda, kaliteli suda rolü olan bir kurum. Ayrıca bu kurum, selde, su baskınlarında büyük görevler üstlenen bir kurum. Öncelikle ben halkıma bunu anlatmak istiyorum.

Bir diğer önemli şey de ben onlarla birlikte kendi seçim bölgemde bir otobüs turu düşünüyorum. Birlikte gidip deniz seviyesinin altında olan bölgemizi göreceğiz. Tehlikeli olan bölgeleri de göreceğiz, güzellikleri de göreceğiz. Bir şekilde Sular İdaresini halkıma böyle tanıtmayı düşünüyorum.

Gençlere ulaşmak gibi bir planınız var mı?

Gençlerimiz de bunu bilmeli. Söz veriyorum, 4 sene sonra Sular İdaresinde bir de bir genç olacak, onları oraya taşımak istiyporum. Biliyorsunuz Sular İdaresi seçimleri 4 yılda bir yapılıyor. Bir genç daha girecek oraya bizden. Koltuğa oturup kalanlardan nefret ediyorum. Beni biraz da olsa tanıyorsunuz. Oraya bir genç gelecek. O da kendisinden sonra geleni yetiştirecek. Çünkü bizim artık bazı karar mekanizmalarında olmamız gerekiyor. Karar mekanizmalarında olmadığımız sürece ne oluyor? Bir karar çıkıyor, bu karar nasıl çıktı diyorsunuz. Adam diyor ki, ‘senin çıkarını ben neden düşüneyim, ben sana seçme ve seçilme hakkı vermişim, seçilme hakkını kullan ve oraya aday ol, seçme hakkını kullan ve adayını destekle’ diyor. Demek ki bizi bizden başka koruyan yok. O zaman orada bizden de birilerinin olması gerekiyor. Ama ben her zaman şunu söylüyorum; “Ben kendi seçim bölgemde hepsinin adayıyım. Hollandalı, Türk, Marokan, Surinam, Somalili, aklınıza hangi millet gelirse, hepsinin adayıyım. Ama bir Türk’üm.”.

Gençlere önem vereceğinizi söylüyorsunuz. Halkımıza nasıl ulaşacaksınız?

Zaten uzun yıllardır kendime ait bir hukuk bürom var biliyorsunuz. O hukuk bürosu aracılığıyla staj yeri arayan gençlere zaten ulaşıyoruz. Onları birçok staj yerlerine yerleştiriyoruz. Onların aracılığıyla ve öğrenci dernekleri aracılığıyla, en önemlisi de basınımız aracılığıyla onlara ulaşmayı düşünüyorum. Gençlerimiz biliyorsunuz politikaya çok yaklaşmak istemiyorlar. Ama hiç önemli değil. Biz onlara bazı şeyleri gösterirsek, bazı sorumluluklar verirsek, ben çok iyi biliyorum ki her Türk genci şunu diyecektir; ‘Evet ben kendi insanım için orada olmalıyım.’. Ben buna inanıyorum. Ben halkıma da inanıyorum, gençliğimize de inanıyorum, seçmenlerime de inanıyorum. Benim, insanıma, kendi milletime inancım sonsuz olduğu için inanın gençler de gelecek. Çünkü onlara yatırım yapacağız. Bizim geleceğimiz onlar. Bunun ötesi yok. Biz gençlere yatırım yapmadığımız sürece, üç gün sonra maalesef karar mekanizmalarında olmayacağız. Ne olacak? Bize ‘Siz de seçseydiniz, seçtirseydiniz.’ diyecekler. O yüzden hem seçeceğiz, hem de seçtireceğiz.

Sivil toplum kuruluşlarımızı nasıl mobilize etmeyi düşünüyorsunuz?

Sivil toplum kuruluşlarımız bence bizim milletimizin gerçekten mihenk taşı. Onlar bizim temsilcilerimiz. Biz onlarla birlikte varız. Onların olduğu yerde birleşiyoruz. Öz örgütler, vakıflar, camilerimiz daha önce sübvansiyon alıyorlardı biliyorsunuz. Ama son 10-15 yıldır her şeyi kaldırdılar. Bütün olanaklar bir şekliyle eskisi gibi değil. Biz Türklerin şöyle bir özelliği var; çabuk mobilize oluyoruz. En ufak bir şey olduğunda hızlı bir şekilde birbirimizi bulabiliyoruz. O yüzden ben şuna inanıyorum; ben eyalet seçimlerinde de, diğer yaptığım bütün çalışmalarda da, onlarla iç içe çalışma yaptığım için bu kadar başarılı oldum. Hiç kimse tek başına başarılı değildir. Her zaman tabanla iç içe çalıştığınız sürece başarılısınızdır. Tabii ki camilerimizle, vakıflarımızla, derneklerimizl hatta ve hatta futbol kulüplerimizle dahi hep birlikte yapacağız.

Sular İdaresi konusunda teknik ve toplumsal bakış açınız nedir?

Seçilip halkın vekaletini alıp, bir yere gidip, oraya gidince sadece oylamadan oylamaya el kaldıracaksanız, bence oraya hiç gitmeyin. Evinizde oturun, yemek yapın, çocuk yapın, başka şeylerle uğraşın. Böyle şeylerle uğraşmayın. O yüzden ben her zaman şunu söylemişimdir; gideceğiniz yerde karar mekanizmalarını etkileyebilmeniz gerekiyor. Sular İdaresinde ne tür kararlar alınabiliyor? Su ile ilgili, sel ve su felaketleriyle ilgili, temiz su, kullanılabilecek su, içilebilecek su, kaliteli su ile ilgili her türlü kararlar alınıyor. Bu kararlarda etkili olabilmek için öncelikle sizin teknik anlamda çok iyi bilgilere sahip olmanız gerekiyor. Onun için ben halkımdan 1 sene istiyorum. Bakın böyle kurumlarda tek başınıza hiçbir şey yapamazsınız. Halkı arkanıza alacaksınız, milletinizin desteğini hissedeceksiniz. Bu da özel oylardır. Özel oylarınız çok yüksek olacak. İnandığım şey uğruna orada gerçekten mücadele etmeye hazırım. Ama bunu yapabilmek için dediğim gibi çok fazla özel oya ihtiyacım var benim. Özel oy her zaman güçtür. Çoğunluğa da ihtiyacımız var. Biliyorsunuz Hollanda konsensus ülkesi. Yani ‘Polder Model’ var bizde. Herkesi memnun ederek bir karar alacaksınız. Waterschap/Sular İdaresi de insan ayrımı yapmıyor, kurum ayrımı yapmıyor. Ben nasıl herkese gidiyorsam, halkım diyorsam, benim milletim diyorsam, benim için fark etmiyor ne olduğunuz. Şimdiye kadar hiçbirimiz Waterschap/ Sular İdaresi’ni tanımadık. Ama gerçekten göründüğünden daha güçlü bir kurum.

Seçimlere katılım çağrısı yapacak mısınız?

Bir de şunu eklemek istiyorum, bu seçimlerde ilk defa Türklerin adayıyım. Daha önce bazı Türkler bulunmuşlar. Ama fazla Türklere ulaşıldı mı ulaşılmadı mı bilmiyorum. Çünkü onların bölgelerini bilmiyorum. Benim bölgemde hiç Türk olmadığı için ilk Türk adayıyım. Waterschap çok tanınmıyor. Evinize 2 tane oy pusulası geliyor. Bir tanesi Eyalet Seçimleri için diğeri de Sular İdaresi için. Eyalet seçimlerinin oy pusulası beyaz, Sular İdaresi’nin oy pusulası mavi. Amsterdam’dakiler mavi. Diğer seçim bölgelerinde farklı olabilir. Ama üzerinde Waterschappen yazıyor. O yüzden oy kullanmaya gittiğiniz zaman ayrı ayrı 2 oy kullanacaksınız. Ben 2. sıradaki İşçi parti’nin listesinde 4. sıradayım.

Eyalet Seçimlerini göz önünde bulundurursak…Ben hiçbir zaman illa şu partiye verin demem Ama PvdA ya veriseniz tabii ki sevinirim.

Ben insanımdan, halkımdan şunu rica ediyorum; lütfen gidip oy kullanın. Oyunuzu kullanın da nasıl kullanırsanız kullanın. Çünkü o bizim ana hakkımız. Anayasal hak biliyorsunuz. O hak bize verildi. O hakkı iyi kullanın diyorum. Yeter ki sandığa gidin. Ama Sular İdaresi için sandığa gidiyorsanız, tabii ki oylarınızı istiyorum.

Son olarak da şunu söylemek istiyorum. Tek Türk aday olduğum için ben herkesin oyunu istiyorum. Benim için hiç fark etmiyor, hangi partiden olursanız olun, elinizi vicdanınıza koyun, lütfen sizden olan biri için oyunuzu kullanın. Ben orada hepimiz için olacağım.

Leave a Reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.