DENK’in Arnhem Belediye Meclisi Grup Başkanı ve Parti Sözcüsü Yıldırım Usta, 29 Ekim 2025’te yapılacak parlamento seçimlerinde milletvekili adayı olduğunu parti yönetimine bildirdiğini duyurdu. Usta, adaylık açıklamasında toplumsal sorumluluk ve siyasi temsil vurgusu yaptı.
Yıldırım Usta “Bu Meclis’in, sırtında bir geçmiş, yüreğinde bir yük taşıyanlara ihtiyacı var. Biz, DENK’te bu yükle yürüyenleriz. Ben o sorumluluğu Meclis’e taşımaya geliyorum; sesi bastırılan yüz binler adına,” dedi.
Yıldırım Usta, yıllardır Arnhem’de yürüttüğü yerel siyasetle tanınıyor. Siyasi yolculuğunu toplumsal adaletsizliklere karşı verilen mücadele üzerinden tanımlayan Usta, “DENK’in temsil ettiği kitlelerin çoğu gibi, ben de dışlanmışlıkla, önyargıyla ve eşitsizlikle tanıştım. Şimdi bu deneyimi, değişim için siyasi güce dönüştürmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Usta, Arnhem’deki görev süresi boyunca çeşitli ilklere öncülük etti. Batı Avrupa’nın en büyük Müslüman mezarlığının kurulması, ayrımcılıkla mücadele koordinatörlüğü pozisyonunun oluşturulması, cami inşası önündeki engellerin kaldırılması ve ilk nesil işçilere ithaf edilen bir anıtın meclisten geçirilmesi bu girişimlerden bazıları.
Ayrıca, Müslümanlara karşı ayrımcılıkla mücadeleyi kurumsallaştıran belediye eylem planının hazırlanmasında da aktif rol aldı.
Usta’nın uluslararası düzeyde ses getiren bir başka adımı ise Arnhem Belediyesi’nin Çin’in Wuhan bölgesiyle olan kardeş şehir protokolünü, Uygurlara yönelik baskılar nedeniyle iptal ettirmesi oldu. Geçtiğimiz ay ise, Arnhem Belediye Meclisi’ne sunduğu ve Gazze’deki katliamı “soykırım” olarak tanıyan önerge kabul edildi. Bu kararla Arnhem, Filistin’e destek veren ilk şehirlerden biri olarak kayıtlara geçti.
Adaylık açıklamasının sonunda Usta, milletvekilliği adaylığının nedenini şu sözlerle özetledi:
“Mevcut düzenin devamını isteyenler, DENK’e ihtiyaç duymaz. Ama kim gerçekten bir değişim istiyorsa, o DENK’le yürür. Biz bu ülkenin kenarında değil, tam kalbindeyiz. Alın terimizle, mücadelemizle, hakkımızla buradayız. Figüran değiliz. Başkalarının yazdığı senaryolara sessizce eşlik etmeyeceğiz. Bizim hikâyemiz, bu ülkenin sessiz çoğunluğunun hikâyesidir. Şimdi artık söz bizde, bu harekete sahip çıkma gücü sizde.”