Müslümanlar ve Devlet İletişim Organı (Contactorgaan Moslims en Overheid – CMO) tarafından Lahey’de, “Enformel Eğitime Denetim” başlıklı sempozyum düzenlendi.
Camii ve çatı kuruluşlarının yöneticileri, eğitimciler, imamlar, akademisyenler, hukukçular ve politika yapıcılar, sempozyuma katılarak, enformel din eğitimi üzerindeki denetim konusundaki artan siyasi tartışmayı ele aldılar.
Sempozyum CMO Başkanı Muhsin Köktaş’ın konuşmasıyla başladı. Açık ve saygılı bir diyalog çağrısıyla konuşmasını sürdüren Köktaş, “Enformel eğitim; bilginin, değerlerin ve toplumsal dayanışmanın aktarıldığı bir alandır. Bugün amacımız kutuplaşmak değil; politika, toplum ve cemaat arasında köprüler kurmaktır.” dedi.
Leiden Üniversitesi’nden Prof. Dr. Maurits Berger, enformel eğitime yönelik denetimin “Hukuken savunulabilir olmadığını” ve temel haklara dokunduğunu ifade etti. Berger, Müslümanların bu tartışmada “kendilerini yeterince duyurmadıklarını” söyleyerek eleştiride bulundu. Bu ifade salonda tepki toplarken katılımcılar, Müslüman toplumun sürece aktif ve yapıcı şekilde katkı sunduğunu, ancak “siyasetin ulaşılması zor” olduğunu vurguladı.
Ayrımcılık ve Irkçılıkla Mücadele Ulusal Koordinatörü Rabin Baldewsingh, bu önlemin siyasi amacına dair şüphelerini dile getirdi. Ona göre, “tam olarak neyin çözülmek istendiği belirsiz” ve teklif hukuken zayıf olup “anayasaya, anayasanın kendisi üzerinden yapılan bir saldırı” anlamına geliyor. Baldewsingh, Müslüman kuruluşları enformel eğitim konusundaki tartışmayı toplumun daha geniş kesimleriyle de yürütmeye davet etti.
Bir diğer konuşması ise İlahiyatçı Mohamed Ajouaou, İslami bağlamda enformel eğitimin ne anlama geldiğine dair kapsamlı bir açıklama yaptı. Camilerin ve ebeveynlerin çocukların ahlaki ve manevi gelişimindeki rolünü vurguladı ve dinî eğitimin yalnızca siyasi bir mercekten değerlendirildiğinde ortaya çıkan yanlış anlamalara dikkat çekti.
Salondaki katılımcılar, İslami kuruluşlar aracılığıyla enformel eğitimin kalitesinin artırılmasına yönelik başarılı örneklerin bulunduğunu belirttiler. Bu çalışmaların, devletle eşitlik, güven ve din özgürlüğüne saygı temelinde ortak üretim anlayışıyla ülke genelinde yaygınlaştırılabileceği ifade edildi. Kamu görevlilerinin bu yaklaşıma pratikte olumlu baktıkları, ancak bunun için siyasi iradenin de gerekli olduğu vurgulandı.
Tarihçi Nadia Bouras’ın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantı, Zehra Ünver, Ahmed Hamdi ve Mohamed Ajoujou’nun katıldığı panel tartışmasıyla sona erdi. Panelde güven, şeffaflık ve iş birliğinin önemi üzerinde duruldu.
Bu sempozyum aracılığıyla CMO, Hollanda’da enformel eğitime yönelik dengeli, adil ve iyi bilgilendirilmiş bir yaklaşımın geliştirilmesine katkı sunmayı amaçlıyor.
Mehmet Ali Topcu – LAHEY