(MANŞET) – Röportaj: Mehmet Ali Topcu
Tayfur Bey, kısaca kendinizi okurlarımıza tanıtır mısınız?
Ben Tayfur Yumuşak. Hikâyem, 3 yaşındayken aile birleşimiyle Hollanda’ya gelmemizle başladı. Eğitimim muhasebe alanındaydı; gençlik dönemimde kariyer planım muhasebecilik yapmaktı. Ancak hayatın akışı beni başka bir yola yönlendirdi ve bugün bunun benim için büyük bir şans olduğunu görüyorum.
1998 yılında güvenlik sektöründe çalışmaya başladım ve bu süreç bana özellikle bakanlıklarda değerli tecrübeler kazandırdı. 2007 yılında bu birikimi kurumsal bir yapıya dönüştürerek ETS (Europe Top Security)’i kurdum. 2013 itibarıyla ise etkinlik ve organizasyon sektörüne adım atarak faaliyet alanımızı genişlettim. 25 yılı aşkın bir süredir iş dünyasının içinde yer alıyorum. Bu yolculukta öğrendiğim en önemli şey; vizyon, disiplin ve sürdürülebilirlik ilkelerinin bir işin geleceğini belirlediğidir. Her adımı bu değerlerle atmaya gayret ettim ve etmeye devam ediyorum.
Güvenlik sektörüyle tanışmanız nasıl oldu?
Zaman içinde hayatıma yön veren, çok sevdiğim ve takdir ettiğim Seyfi Özgüzel (Brüksel Üniversitesi’nde) hocam, bana gerçekten yol gösterdi. O dönem hem okuyup hem de staj yapma imkânım vardı. Seyfi hocam sayesinde özel bir güvenlik firmasında işe başladım ve yaklaşık 1,5 yıl içinde güvenlik diplomamı aldım. Güvenlik sektörüyle tanışmam tamamen onun vesilesiyle oldu. Hayatımda yeri çok ayrıdır. Bana bir el uzattı ve bu mesleğe adım atmama yardımcı oldu.
25 yıllık geçmişinizde ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
Disiplinli bir yapıya sahip olmam, bugünlere gelmemde en önemli unsurdur. Buna samimiyetim, güvenilirliğim ve iş etiğine olan bağlılığım da eklenince, ortaya sürdürülebilir bir çalışma kültürü çıkıyor. İş hayatında hiçbir başarı kolay elde edilmiyor; özellikle insan kaynağı yönetimi ve yeni projeler kazanma süreçlerinde zaman zaman ciddi zorluklarla karşılaştık. Ancak önemli olan zorlukların kendisi değil, onlara nasıl yaklaştığınızdır.
Biz, karşımıza çıkan her engeli akılcı planlama, sağlam öngörü ve kararlı duruşla aşmayı bildik. Disiplinli çalışma kültürünü uzun vadeli ve sürdürülebilir stratejilerle birleştirdiğinizde zorluklar sizi geriye çekmez; tam tersine daha dirençli, daha güçlü bir yapıya dönüştürür. Benim yönetim anlayışım da tam olarak bu temelin üzerine kuruludur. Bugün geldiğimiz nokta, tesadüflerin değil, sistematik düşüncenin, kurumsal yaklaşımın ve sağlam bir iş kültürünün sonucudur. Attığımız her adımın arkasında planlı bir bakış açısı, sorumluluk bilinci ve istikrarlı bir çalışma disiplini vardır.
Bu branşı Hollandalılara rağmen bu seviyeye getirebilmek kolay olmamıştır, bunu nasıl başardınız?
Biz hiçbir zaman kimseyi rakip olarak görmedik; bundan sonra da görmeyiz. Çünkü rekabeti kişilerle değil, kendi standartlarımızla yaparız. Hollanda genelinde tahminen 7–8 bin güvenlik şirketi var ancak önemli olan sayı değil, işini hangi değerlerle yaptığındır. Benim iş anlayışım çok nettir: Kaliteye, disipline, planlı çalışmaya ve kurumsal duruşa sahip olan her zaman yolu açar, sektörü ileri taşır. Bir şirketi öne çıkaran şey, vizyonu, çalışma kültürü ve insana verdiği değerdir. Bu değerleri işinizin merkezine koyduğunuzda, başarı zaten kaçınılmaz hâle gelir. Biz de tüm süreçlerimizde istikrarlı, saygılı, profesyonel ve sonuç odaklı hareket ediyoruz. Bunun karşılığında sektörde güçlü bir konum elde ettiğimize inanıyorum. Ancak bir gerçek vardır ki, işinizi en yüksek standartlarda yapmazsanız, bu kadar yoğun rekabetin olduğu bir pazarda geride kalırsınız. Başarı; disiplin, kalite, kararlılık ve sürekli gelişim ister. Bizim için esas rekabet, dün olduğumuzdan bugün daha iyi olup olmadığımızdır. Bununla birlikte, sürekli yenilikleri takip ediyor, sektörün kültürüne hâkim oluyor ve çağın gerektirdikleriyle uyum içinde ilerliyoruz.
Halihazırda istihdam sağladığınız eleman sayınız ne kadar?
Şu anda toplam personel sayımız yaklaşık 150 civarındadır. Hizmet alanımız ağırlıklı olarak Zuid-Holland olmakla birlikte, Noord-Holland, Utrecht, Zeeland ve Brabant bölgelerinde de aktif olarak faaliyet göstermekteyiz. Kadromuz; belediyeler, Schiphol, bakanlıklar, mülteci kampları, hastaneler, müzeler ve fuar organizasyonları vs. ülkenin kritik kurum ve sektörlerinde görev almaktadır. Özellikle fuar alanında güçlü bir konuma sahibiz ve bu sektörün yaklaşık yüzde 75–80’lik kısmı tarafımızdan karşılanmaktadır.
White Event’i ne zaman kurdunuz?
Yaklaşık 3 sene oldu ve 2013’te etkinliklere girdiğimde, kontaklarım da artmaya başlamıştı. Hemen hemen her fuarda bulunduğumuz için herkes bizi tanıyordu. Asıl amacım, konserlerle başlamak ve yavaş yavaş da o fuarların içine girmekti ve öyle de oldu. White Events / Rithim Fuar markasını Hollanda’da sağlam bir yere oturtmak istiyordum. Hedefim, gerçekten profesyonel ve kalıcı bir fuar organizasyonu ortaya koymaktı.
Kısa ya da uzun vadede düşündüğümüz zaman bu markayı nereye taşımayı hedefliyorsunuz? Sadece Hollanda’da kalmak mı ya da Hollanda dışına da çıkmak gibi bir hedef var mı?
Şimdiki niyetimiz Hollanda, ancak uzun vadede Hollanda dışını da düşünüyoruz. Hollanda dışı görüşmelerimiz de var. Ancak talep ettiğimiz uygun tarihte yer olmadığı için şu anda beklemedeyiz. Bu bekleme uzun sürmeyecek en kısa zamanda her şey netleşmiş olacak.
Yeni bir organizasyon olan Rithim nedir, ne amaçla kuruldu?
İsmini İngilizce olarak verdiğimiz Rithim’in Türkçe karşılığı, ‘festival, müzik ritmi’ anlamına geliyor. Bu organizasyonda hem festival hem de fuar havası olsun istedik. Bunun adını da Rithim koyduk. Onun için insanların fuara gelip orada eğlenmesi, alışveriş yapması amaçlandı. Nasip olursa her fuar etkinliğimizde farklı temalar ve tanınmış simalar yer alacak.
Rithim’in ilk ayağını Rotterdam’da yapacaksınız, bununla ilgili bilgi verebilir misiniz?
Rithim markasının büyüme yolculuğunu uzun vadeli ve stratejik bir perspektifle ele alıyoruz. Bu doğrultuda, nasip olursa ilk etabı 6–7 Aralık 2025 tarihlerinde hayata geçireceğiz. Ardından 2026 yılında ikinci ve üçüncü etaplarımızı 2–3 Mayıs ve 5–6 Aralık tarihlerinde Rotterdam Van Nelle Fuar ve Sergi Alanı’nda gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu süreç, yalnızca bir fuar organizasyonu değil; Hollanda’da kültürel, ticari ve sosyal etkileşimi güçlendirecek, sürdürülebilir bir marka inşasının önemli adımlarıdır. Biz Rithim’i, yıllara yayılan bir vizyonun profesyonel şekilde sahaya yansıması olarak görüyoruz.
İlk organizasyona tahmini olarak ne kadar ziyaretçi bekliyorsunuz?
Şu aşamada bir tahmin yapmak doğru olmaz, bu tüm etkinlikler için geçerlidir. Ancak Rotterdam Van Nelle’nin stratejik konumu büyük bir avantaj sağlıyor. Ulaşım kolaylığı, otoyol bağlantısı ve çevre şehirlere yakınlığı sayesinde katılımın olumlu yönde etkileneceğini öngörüyoruz.
Türkiye’den tanınmış sanatçılar Rithim’de sahne alacak değil mi?
6 Aralık Cumartesi günü, Afrikalı Ali, Nadide Sultan, Sami Çelik, Ferman Toprak ile Komedyen Rachid Larouz sahne alacak. 7 Aralık Pazar günü ise Niran Ünsal, Latif Doğan, Sinan Yılmaz, Ömer Faruk Bostan ile Afrikalı Ali sahne alacaklar. Etkinlik sabah 11.00 akşam 23.00 arası olacak. Her sahne canlı performans olacak, bu da Rithim’in bir özelliği…
Stantlar konusunda bilgi verebilir misiniz?
Farklı ölçülerde stantlarımız var. Alışveriş, Gastronomi, Kültür-Sanat stantları ile geniş ve büyük sahne olacak. Şunu memnuniyetle söyleyebilirim ki, stantlarımız komple rezerve edildi. Fuarımızda A’dan Z’ye her şey var, her detay düşünüldü.
İş insanı perspektifiyle, gençlerimize mesaj vermek gerekirse neler söylemek istersiniz?
Gençlere tavsiyem şudur: Ne olursa olsun pes etmesinler. İş hayatında inişler de olur çıkışlar da. Ben de birçok zorluk yaşadım; çalışarak, sabrederek ve kendime güvenerek zorlukları aştım. Önemli olan hedefe odaklanmak, engelleri tecrübe olarak görmek ve yola devam etmektir. Başarı emek, disiplin ve kararlılık ister. Düşmek normaldir, önemli olan yeniden ayağa kalkıp, yürümeye devam etmektir.



